Evine gelmeyeceğim. Gömleklerini ve pantolonlarını renklerine göre dizmeyecek, ve sana bundan dünyanın en büyük iyiliğini yapmışım gibi bahsetmeyeceğim. Birbirini seven insanlar birbirlerine sevdikleri çiçeklerden bahsedermiş. Ben senden en sevdiğim çiçeğin ne olduğunu saklayacağım. Ayakkabılarına dokunmayacak, gece yarısı acıktığında dün geceden kalan yemeği ısıtmayacak, ve ütüyü fişte unuttum diye seni telaşlandırmayacağım. Sen bana beyaz taşlı kolyeler almayacaksın mesela. Omzunda ağlamama izin vermeyecek, bana dokunmayacak, üşüdüğümde montuna daha da sıkı sarılıp beni düşünmeyeceksin. Kozalakları rengarenk boyayıp süsler yapmayacağım sana, sen bir anımız bile olmadığı için şükredeceksin. Birbirini gerçekten seven insanlar birbirleri için ağlıyorlar. Ben, senin için ağlamamın mı yoksa ağlayamıyor oluşumun mu daha can yakıcı olduğuna karar veremeyeceğim.
Günler böyle geçecek.
Hızlı ve aynı.
Ne daha iyi ne de daha kötü.
Ben üzüleceğim, sen fark etmeyeceksin..
13 Kasım 2011 Pazar
Fark etmeyeceksin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder